St. Hilarion Castle / St. Hilarion Kalesi

St. Hilarion Castle - St. Hilarion Kalesi

The castle is the main castle in Cyprus and one with the most impressive architecture. The name of the Saint Hilarion castle, also known as Dieu D’Amour belongs to a saint who is believed to have lived here. The second name came about with a work trick that was liked by many in the Middle Ages. In the old times this area was known as Didymos (twins) because of the two peaks that were separated by a valley. This name was mispronounced by the first Latin settlers and the name Dieu D’AMOUR became widely used.

Kale Kıbrıs’ın en temel kalesi ve Ortaçağ’a ait en etkileyici mimariye sahip olanlardandır. St. Hilarion Kalesi ve Dieu D’Amour olarak da bilinen kalenin ilk ismi burada yaşamış olduğu sanılan azize aittir. İkincisi ise Ortaçağ insanlarının çok sevdiği kelime oyunları ile ortaya çıkmıştır. Geçmiş zamanlarda söz konusu dağ zirvesindeki tepelerin ayrık olması ve aralarında bir vadi bulunmasından dolayı Didymos(ikiz) diye anılırdı. Bu ismin ilk Latin yerleşikler tarafından yanlış telaffuz edilmesiyle isim Dieu D’Amour olarak yerleşmişti.



At the time when the castle of St. Hilarion was the residence of the Luisgnan Kings, tournaments must often have been held in the valley below the walls. Tilting with blunt spears a favorite sport of the medieval knight, in which he gained practice for war and honour for his skill.

St. Hilarion Kalesinin Lüzinyan Kralları tarafından ikametgah olarak kullanıldığı dönemlerde sur duvarları dışında kalan vadide turnuvalar düzenlenirdi. At üzerinde mızrak oyunu oynamak ortaçağ şövalyelerinin en sevdiği sporlar arasında idi. Bu oyunlar sayesinde şövalyeler hem yeteneklerini geliştirirler, hem de savaşmak için deneyim kazanırlardı.


Byzantine Church - Bizans Kilisesi

The castle has three parts. The parapets for the defence of the main entrance were fortified by the Byzantines in the 11th century. The lower section of the castle was being used for the soldiers and the horses. The middle section contained the royal palace, the kitchen, the church and a big cistern. At the entrance to the castle in the upper section there is a Lusignan Gate. There is a courtyard in the middle. The nobility used to live in the Eastern section, the kitchen and the other rooms for daily use were in the western section. The panoramic view through the Queen’s window (a window carved in the Gothic style) on the second floor of the royal apartments is superb. The Prince John Tower is at the top.

Kalede üç ayrı bölüm bulunmaktadır. Ana girişi koruyan savunma yeri Bizanslılar tarafından 11.yy’da güçlendirilmiştir. Aşağı bölüm atlar ve askerler için kullanılmaktaydı. Daha üstteki bölümde, kral sarayı, mutfak, kilise yer almaktadır. Bu bölümde su deposu da bulunmaktadır. Yukarı Kalenin girişinde bir Lüzinyan Kapısı vardır. İki zirvenin ortasında avlu bulunmaktadır. Soylular doğu bölümünde ikamet ederler, mutfak ve diğer gündelik odalar ise batı bölümünde yer alırdı. Kraliyet konutunun ikinci katında ki Kraliçe Penceresi’nden (gotik tarzda oyulmuş bir pencere) çevrenin panoraması doyumsuzdur. Zirvede ise Prens John kulesi bulunmaktadır.




Like the Buffavento and the Kantara Castles it was built so as to defend the island against the Arab raids. The castle gets its name from a saint named Hilarion. A monastery and a church were built  here in the 10th century. The first references to the castle are found in the 1191 records. For some time it was of strategic importance, but later it became the sumer resort of the Lusignan nobility. Especially after the invention of firearms and  increasing importance of defending the coastline it lost functionality and importance like the Kantara and the Buffavento castles

Buffavento ve Kantara kaleleri gibi adanın Arap saldırılarına karşı korunması için yapılan kalelerden biridir. Kalenin adı Hilarion adlı bir azizden gelmektedir. Buraya 10.yy’da bir manastır ve kilise de inşa ettirilmiştir. Kalenin adına ilk kez 1191’li yıllardaki kayıtlarda rastlanmaktadır. Bir dönem canlı ve stratejik bir önemi olmasına rağmen, daha sonraları Lüzinyan soylularının yazlık ve dinlenme yeri işlevini görmüştür. Özellikle ateşli silahların icadı ve kıyı şeritlerinin savunmasının önem kazanması ile birlikte, Kantara ve Buffavento kaleleri gibi önemini ve işlevini yitirmiştir




The castle was refurbished and develop during the Lusignan period. The fact that unlike the other castle in Cyprus, the garden in St. Hilarion always stayed cool even in hot weather and the chance to see one of the best sceneries in Cyprus made it the point of attraction for the Lusignan nobles. The castle was also a point of refuge for the Lusignan nobles.

Kale Lüzinyan Döneminde geliştirilmiş ve güzelleştirilmişti. Kıbrıs’taki diğer kalelerden farklı olarak hava sıcak olduğunda bahçenin serinliği ve Kıbrıs’ın en güzel manzaralarından birini görme şansının da olması buranın Lüzinyan asillerinin tercih ettiği bir kale olmasını sağlamıştır. Kale ayrıca birçok asilin başları sıkıştığı zaman sığınacakları bir yer olarak da tarihteki yerini almıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder