Kyrenia Castle / Girne Kalesi

Kyrenia Castle - Girne Kalesi
The castle is situated in the north-east of the city of Girne and serves as a backdrop to the city’s harbour. The first historical reference to the caste is back in 1191 when King Richard the Lionheart of England, on his way to the Third Crusade, capture it by defeating King Isak Kommen of Cyprus. Whilst it has not yet been possible to determine a definite date for the castle’s construction, excavations throughout the castle have revealed Hellenistic-Roman traces which date back to the 7th century BC. It is likely that the castle was built to defend Girne from Arab raids. 

Girne’nin Kuzey doğusunda yer alan kale, limana hakim durumda ve dikdörtgen planda inşa edilmiştir. Antik kaynaklar kaleden ilk kez, 1191 yılında Üçüncü Haçlı Seferi esnasında Arslan Yürekli Richard’ın Kıbrıs Kralı İsak Komnen’i yenmesi ve Kıbrıs’ı ele geçirmesi üzerine bahsetmektedir. Kale içi ve çevresinde yapılan araştırmalar, kale tarihini Helenistik Roma devirlerine kadar götürmekle beraber, Girne Kalesi’nin kesin inşa tarihi günümüze kadar belirlenememiştir. Ancak mevcut kalıntılardan orijinal kalenin M.S. VII. yy’da Kıbrıs’a yapılan Arap akınlarına karşı Girne’yi savunmak amacı ile Bizanslılar tarafından inşa edildiği bilinmektedir.




Kyrenia is one of the most enigmatic cities in the Mediterranean Sea, marina, beautiful beaches, resort complexes, a city famous for its casino and other entertainment venues. Marina, around the old Venetian houses, department stores, restaurants, bars and entertainment venues, is reminiscent of a horseshoe-shaped table, so to speak behind the appearance of the area. Type the fishing boats and yachts in a marina filled with unique beauty.

Akdeniz’in en gizemli şehirlerinden biri olan Girne, yat limanı, güzel kumsalları, tatil kompleksleri, casino ve diğer eğlence mekanları ile ünlü bir şehirdir. Marina’nın etrafında eski Venedik evleri, alışveriş mağazaları, restorantlar, bar ve eğlence mekanları at nalı şeklindeki alanın arkasında adeta tabloyu anımsatan bir görünümdedir. Eşsiz güzelliğe sahip marina yazın balıkçı kayıkları ve yatlarla dolmaktadır. 


Cistern - Sarnıç
 It is assumed that this natural underground reservoir was first used during the Lusignan period and met all of the castle’s eater needs.

Lüzinyan Döneminde yapıldığı sanılan sarnıç, o dönemlerde kalenin su ihtiyacını karşılamaktaydı... 




Initially, Girne castle was very small. It was first enlarged between 1208 and 1211, during the reign of King John d’Ibelin. Its main purpose was military, which was reflected in the buildings and functions of the castle. Using the Byzantium style of fortification, a new entrance, square and horseshoe-shaped towers, embrasures for archer, and dungeons were added.

İlk inşa edildiğinde çok küçük olan Girne Kalesi 1208-1211 yılları arasında Lüzinyan Kralı olan John d’İbelin döneminde geliştirilmiştir. Bu dönemde, bazı yerlerde Bizans tahkimatından da yararlanılmak suretiyle kaleye yeni giriş kapısı, at nalı ve kare planlı kuleler, ok mazgalları, muhafız odaları ve zindanlar eklenmiştir. Kale, savaş zamanlarında sığınma yeri , barış zamanlarında ise dinlenme yeri olarak kullanılmıştır.

St. George’s Church - St. George Kilisesi
 
This Byzantine church was originally left outside the walls of the castle and it was only during the Venetian period that the walls were modified and extenden to include the church.
 
12.yy Bizans yapısı olan kilise, Bizans döneminde ve Lüzinyan dönemlerinde kale dışında bağımsız bir yapı idi.Venedik döneminde ise bazı değişikliklerle kale içerisine alınmıştır.


Vrysi, a Neolithic Settlement - Vrysi Neolitik Yerleşim Yeri

Vrysi, located on a small headland by the sea, 10km east of Girne, Late Neolithic Age settlement dated B.C 4410-3750. Items excavated by the archaelogists included a large quantity of flints, pottery fragments, stone lamps, grinders, chippings, flints tools made of sheep, goats, pigs, deer and dogs, traces of wheat, barley, lentil, olives, figs and grapes were also discovered. Based upon these findings it is understood that the dwellers of this settlement knew how to manufacture pottery and were engaged in stock breeding, hunting, fishing and specially in agriculture.
The archaeological excavations at Vrysi has revealeted no trace of burials inside or outside the dwellings. Nor could any burial site be located anywhere. However, one should bear in mind that the excavations at Vrysi have not yet been completed  which means that future excavations may reveal a series of new data on the present findings as well as, hopefully, on the burial methods used there.

Girne’nin yaklaşık 10km doğusunda denize uzanan küçük bir burun üzerinde yer alan Vrysi, Neolitik dönemin son evresine tarihlenen bir köy yerleşim yeridir.
Yerleşim yerinde bol miktarda seramik parçası, taş lambalar, öğütme taşları, yonga taş artıklar, çakmak taşı ile obsidyen’den yapılmış aletler, kemik iğneler ve ağırlık taşları bulunmuştur. Burada ayrıca, koyun, keçi, domuz, geyik ve köpek kemiklerinin yanı sıra, buğday, arpa, mercimek, zeytin, incir ve üzüm kırıntıları da ele geçirilmiştir. Bu buluntulara dayanılarak köyde yaşayan insanların seramik yapmasını bildikleri ve hayvancılık, avcılık, balıkçılık, özellikle de tarımla uğraştıkları anlaşılmıştır.
Vrysi’de gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda ev içleri ve dışında herhangi bir ölü gömme adetine rastlanılmamış ve bir mezarlık alanı tesbit edilmemiştir. Ancak Vrysi yerleşim yeri kazısının tamamlanmadığı göz önüne alınacak olursa, ileride yapılacak kazılarda ölü gömme adetleri veya diğer buluntularla ilgili yeni variler elde edilebilecektir.


The Girne Shipwreck - Girne Batığı

Used as guardrooms during the Lusignan Period, this space now exhibits a trading ship, belonging to the Hellenistic Period, and her cargo. The evidence point to her being taken by rough seas around the 300 B.C, when she was 80 years old. She sank in open waters a mile from the anchorage of Girne.

Lüzinyan döneminde muhafız odaları olarak kullanılan bu mekanda Helenistik dönemine ait Ticaret gemisiyle muhteviyatı sergilenmektedir. Eldeki veriler bu geminin 80 yıl hizmet verdikten sonra M.Ö 300 yıllarında açık denizde tutulduğu fırtına sonucu eski Girne Liman’ının bir mil açıklarında battığını ortaya koymaktadır.
  

A beautiful and peaceful spring morning prevails the port. The porters are busy loading the soon to soil ship with wine-filled amphorae. As soon as she is fully loaded, she will put to Cyprus’s coastal cities. This will be her final voyage.

Limanda her zamanki gibi sakin ve güzel bir bahar sabahı yaşanıyor. Birazdan başlayacak olan yolculuk için denizciler gemiye şarap dolu amphoraları taşımakla meşgul. Diğer yükler de taşındıktan sonra Kıbrıs’ın Kıyı kentlerine doğru son yolculuk başlayacak.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder